Haber Detayı
Milli Eğitim Bakanı Sn. Ziya Seçluk EşliğindeTürkiye Eğitim Meclisi Toplantısı Gerçekleştirildi.
HABER TARİHİ: 01 Ekim 2019 | 2009 Kişi okuduTOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmanın başında istişare ve diyaloğa verdiği önemden dolayı Bakan Selçuk’a teşekkür etti. Hisarcıklıoğlu, “İş dünyasından gelen bir Bakanın farkını ve ezberleri nasıl bozduğunu, memnuniyetle görüyoruz. Hayata geçirdiği vizyoner adımlardan dolayı kendisini tekrar tebrik ediyoruz” ifadesini kullandı.
Eğitimin, geçmişin ya da bugünün meselesi değil, geleceğin meselesi olduğuna vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, bugün eğitimde alınacak kararın, sadece bugünü değil, gelecek on yılları da etkileyeceğini ifade etti. Eğitimin bir insanın hayat akışını en çok etkileyen olgu olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu “Alınan ilk eğitimden, hayatı şekillendiren yükseköğretime kadar, eğitim sisteminin içinde yoğurulur insan. Hatta, hayat boyu öğrenme sayesinde, son nefesimize kadar eğitim devam eder. Bir insanın karakterinin oturmasında, hayata bakış açısının oluşmasında, ilk ve orta eğitimin önemi şüphesiz büyüktür. Bir binanın temeli nasıl önemliyse, bir insanın temelini de ilk ve orta eğitim oluşturur. Dolayısıyla anaokulundan/kreşten başlayıp, üniversiteye kadar geçen sürede, çocuklarımızı iyi eğitimli, iyi donanım sahibi yapmalıyız. İşte bu sebeple, ilk ve orta eğitim asla göz ardı edilmemesi gereken bir alandır. İş dünyası olarak, ilk ve orta eğitimin yanında, mesleki eğitimi de çok önemsiyoruz” diye konuştu.
-Mesleki eğitimde işbirliği
Bakan Selçuk’un liderliğinde, TOBB olarak yıllardır dile getirdikleri ama bir türlü hayata geçirilemeyen bir adımı attıklarından söz eden M. Rifat Hisarcıklıoğlu; Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB ETÜ, TOBB ve Oda-Borsalar olarak mesleki eğitimde işbirliğini başlattıklarını bildirdi. Sektörlerin ve günümüzün niteliklerine göre hazırlanan, yeni ve dinamik bir mesleki eğitim modeline geçileceğini dile getiren TOBB Başkanı şunları söyledi: “Bu kapsamda 81 ilde 81 meslek lisesi, protokol kapsamına alındı. Oda-Borsalarımız vasıtasıyla, mesleki eğitimin dinamik, sanayinin, ticaretin ve tarımın ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanmasını sağlıyoruz. Bu pilot projeyle geliştireceğimiz, kamu-özel sektör ortak yönetim modelini, daha sonra tüm mesleki eğitim sistemine yaygınlaştıracağız. Böylece, özel sektörün, mesleki eğitimde rolü artacak, söz sahibi olacak. Buradan mezun olacak meslek liseliler, iş hayatına hazır bir şekilde yetişecek.
Kısacası buradan mezun gençlerimiz, ara elman olmayacak, aranan eleman olacak.”
-Teorik eğitim pratik eğitimle yoğurulmalı
Eğitimde, kalite ve rekabet açısından da özel eğitim kurumlarını çok önemsediklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, özel eğitim kurumlarının; eğitimde eşitsizliği azalttığını, fırsat eşitliği sunduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, “Ülkemizin geleceğini oluşturacak, bugünün gençlerinin yetiştirilmesinde, özel eğitim kurumları olarak, kendimizde sorumluluk hissediyoruz. Ülkemizin muasır medeniyet seviyesine ulaşmasında en çok ihtiyaç duyduğumuz alan beşeri sermayedir. Bu beşeri sermayeyi de, nitelikli bir ilk, orta ve mesleki eğitimden geçmiş gençlerimiz oluşturur. İşte biz bu vizyonla özel eğitim kurumları olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, teorik eğitimin, pratik eğitimle yoğurulmasına özel önem verilmesi gerektiğine vurgu yaparken, öğretmenler, öğrenciler, mezunlar ve iş dünyası temsilcileriyle, eğitim kurumlarının açık inovasyon merkezleri haline getirmesini istedi. Sanayide, ticarette ve tarımda yaşanan sıkıntıları buralarda çözmek gerektiğine dikkat çeken TOBB Başkanı şunları söyledi: “Buna ilave olarak, eğitim kurumlarını birer girişimcilik merkezi haline getirmeliyiz. Zira daha zengin daha müreffeh bir Türkiye için bizim daha çok girişimciye ihtiyacımız var. Bunu sağlayacak ilk platformlar da, üniversite öncesinde ilk, orta ve mesleki eğitim kurumlarıdır. İnanın tüm bunları yapmak, hayata geçirmek zor değil.
Yeter ki biz ele ele verelim, ortak akıl ve istişare ederek birlikte çalışalım. İşte o zaman tüm bunlar ve birazdan ele alacağımız konuların hepsi, hızlıca hayata geçirilebilir. Bunları sağladığımızda, öğrencilerimizin başarı çıtasını bir üst seviyeye çıkarmış olacağız. Ülkemizde nitelikli eleman sorunu kalmayacak. Mezunlarımız arasındaki girişimciler çoğalacak. Eğitim kurumlarımızda, yüksek teknoloji alanında daha çok icat, daha çok patent çıkacak. İşte tüm bunlar sayesinde hedeflerine ulaşmış bir Türkiye göreceğiz.”